İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasser Kanaani, ülkesindeki güncel durumu ve halkın öfkesini değerlendirerek önemli açıklamalarda bulundu. Kanaani, halkın artan memnuniyetsizliğinin, dış politikadaki müzakereleri olumsuz etkilediğini belirtti. Özellikle, ekonomik zorluklar ve sosyal huzursuzluklar, halkın tepkisini tetikledi ve bu durum, devletin müzakere süreçlerine olumsuz bir yansıma oluşturdu.
İran, son aylarda çeşitli sosyal ve ekonomik zorluklarla karşı karşıya. Yüksek enflasyon oranları, işsizlik ve artan yaşam maliyeti, halkın sabrını taşıran faktörler arasında yer alıyor. Kanaani, bu durumu göz önünde bulundurarak, "Halk öfkeli, kimse müzakereden söz edemiyor." ifadesini kullandı. Bu gergin atmosferin, İran'ın uluslararası alandaki müzakereleri nasıl etkilediğine dair endişeler giderek artıyor.
Halkın beklediği reformların gerçekleşmemesi, sosyal hareketlerin önünü açtı. Son dönemde yapılan gösteriler, hükümetin politikalarına yönelik yoğun bir eleştiri olarak öne çıkıyor. Kanaani, "İran halkı artık tahammül edemiyor," diyerek, halkın taleplerinin karşılanmadığına dikkat çekti. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Hizbullah destekçisi Suriye'deki gelişmelere ve ABD ile müzakerelere değinerek, "Halk, bu kadar ciddi bir öfkeyle müzakerelere yönelik destek veremez." mesajını verdi.
İran'ın dış politikası, özellikle nükleer müzakereler ve bölgedeki etkisini artırma çabaları bakımından oldukça karmaşık bir süreçten geçiyor. Kanaani, bu müzakerelerin yeniden başlaması için halkın güveninin sağlanması gerektiğinin altını çizdi. "Halk, ekonomik durumu ve sosyal sorunları göz önünde bulundurarak, hükümetin uluslararası müzakerelerdeki tutumunu sorguluyor. Bu durum, müzakere masasında çok zor bir konumda kalmamıza neden oluyor." ifadeleriyle sürecin zorluklarına dikkat çekti.
İran’daki sosyal huzursuzlukların ve ekonomik sıkıntıların, müzakereleri durma noktasına getirme riski taşıdığını belirten Kanaani, "Halkımızın güvenini kazanmalıyız. Bu, dış politikada daha etkili olabilmemiz için hayati öneme sahip." dedi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, müzakerelerin ilerlemesi için önce iç huzurun sağlanması gerektiğine işaret etti.
Kısa vadede halkın öfkesini yatıştırmak ve ekonomik durumu iyileştirmek için neler yapılması gerektiği konusunda yetkililere öneriler sunan Kanaani, hükümetin acil eylem planlarına ihtiyacı olduğunu da ifade etti. "Ekonomik istikrar sağlanmadan dış politikadaki başarılar sürdürülebilir olamaz." diyerek, durumu net bir şekilde özetledi.
Sonuç olarak, İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasser Kanaani'nin ifadeleri, halkın içinde bulunduğu duygusal durumu ve hükümetin karşılaşabileceği zorlukları gözler önüne seriyor. Artan öfke, müdahale edilemez bir duruma gelmeden, devletin reformlarının hızlanması ve halkla hükümet arasında bir diyalog kurulması gerekliliğini ortaya koyuyor. Halkın iradesinin dış politikaya yansıması, mevcut durumun sürdürülebilirliği açısından vazgeçilmez bir unsur haline gelmiş durumda. İran'ın geleceği, halkın talepleri ve bu taleplerin ne derece karşılanabileceği ile doğrudan bağlantılı.