ABD'nin Suriye Büyükelçisi William Barrack, Şam hükümeti ile terör örgütü PKK'nın Suriye kolu YPG arasındaki ilişkilerin gerginliğini sürdüğünü belirtti. Barrack, basın toplantısında yaptığı açıklamada, bu iki taraf arasındaki çatışmaların, Suriye'nin geleceği açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. Süregelen çatışma, özellikle Kuzey Suriye'deki etnik dengeleri ve bölgenin güvenliğini tehdit ediyor. Şam yönetiminin YPG üzerinden PKK'ya verdiği destek ve YPG'nin ABD tarafından sağladığı askeri destek, iki taraf arasındaki sorunları daha da derinleştiriyor.

Şam Yönetimi ve YPG Arasındaki Çatışmaların Tarihçesi

Şam yönetimi ile YPG arasındaki ilişkilerin kökenlerine bakıldığında, Suriye iç savaşının başlangıcına kadar uzandığı görülmektedir. İç savaşın patlak vermesiyle birlikte, YPG, Suriye'nin kuzeyinde yönetim oluşturma çabalarına girişti. Ancak, bu durum Şam yönetimi tarafından kabul edilmedi ve YPG, devletin otoritesine karşı bir tehdit olarak görüldü. Zamanla, ABD'nin YPG'ye verdiği destek, YPG'yi Şam yönetimi açısından daha da problematik bir aktör haline getirdi.

YPG’nin, IŞİD ile mücadele ederken ABD'nin desteğini alması, Şam yönetiminin tepkisini çekti. Rusya'nın bu süreçteki arabuluculuk çabaları da etkili olmadı. Barrack'ın açıklamalarına göre, YPG'nin Suriye'deki varlığı ve etkinliği, bölgenin güvenliği açısından bir sorun teşkil etmekte. YPG, kendi hedefleri doğrultusunda hareket ederken, Şam yönetimi bunu ulusal bir güvenlik meselesi olarak değerlendiriyor.

Zorunlu İttifaklar ve Gelecek Senaryoları

ABD'nin YPG'ye olan desteği ve Şam yönetiminin tutumu, Suriye’deki güç dengesini etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Büyükelçi Barrack, Şam'daki yönetim ile PKK/YPG arasındaki süregelen gerilimlerin, Türkiye'nin de dahil olduğu bölgesel güvenlik dinamikleri üzerinde geniş yansımaları olabileceğini ifade etti. Türkiye'nin YPG'yi terör örgütü olarak görmesi ve bu bağlamda askeri operasyonlar düzenlemesi, Suriye'deki durumu daha da karmaşık hale getiriyor.

Gelecekte olası bir barış sürecinin gerçekleşebilmesi için tarafların bir araya gelmesi ve sorunların müzakere edilmesi gerektiği düşünülüyor. Uzmanlar, bu süreçte uluslararası toplumun rolünün büyük olacağını ve Suriye'nin yeniden yapılandırılmasında ciddiyetin esas alınması gerektiğini belirtiyor. Şam yönetimi ile YPG arasındaki çözülmemiş meseleler, bu barış sürecinin önünde büyük bir engel teşkil etmekte. Barrack, uluslararası aktörlerin duruma müdahale etmesi gerektiğinin altını çizerek, şu an için çözümün görünmediğini ifade etti.

Bütün bu gelişmeler ışığında, Suriye'deki çatışmaların nasıl bir yöne evrileceği belirsizliğini koruyor. Büyükelçi Barrack, “Suriye’de kalıcı bir barış için tüm tarafların uzlaşı içinde hareket etmesi şart,” yorumunda bulundu. Gelecek günlerde, bu dinamiklerin nasıl şekilleneceği ve Suriye'deki insani durumun ne yönde gelişeceği, uluslararası kamuoyunun yakından takip ettiği bir konu olmaya devam edecek.